Menü

Öykü/Sevgi(si) Günü

15 Şubat 2017 - Makaleler
Öykü/Sevgi(si) Günü

 

14-subat-dunya-oyku-gunu5c1f2a58a53230d89c40Çoğumuz, 14 Şubat’ı Sevgililer Günü olarak biliriz. Hatta “Çocuklar, önümüzdeki hafta 14 Şubat ve …”dediğim anda öğrencilerim lafı ağzımdan alırlar ve genellikle “Sevgililer Günü” diye tamamlarlar. Bense “Yalnızca Sevgililer Günü diye bilinse de aynı zamanda ‘Dünya Öykü Günü’dür.” diye tamamladığım anda birkaç saniye sessizlik olur. İkisi aynı güne denk gelse ve birbirini gölgeler gibi dursalar da “Öykü de öykünün günü de bir adım öndedir.” demekten alamıyorum kendimi.  Öyle ya, sevgi de bir yaşam öyküsüne dahildir, belki mutlu sonla biter masallar misali. Sevginin öyküyle harmanlandığı bu güzel günü Edebiyatçılar Derneği çok güzel özetlemiş:

İnsan, öyküsüyle var…

İnsan, öyküleriyle uzanıyor geleceğe.

Tıpkı geçmişi öyküleriyle saklayabildiği gibi.
Dünyanın dört bir yanındaki insanları birbirine-sınırlara ve ulusal kimliklere aldırmaksızın-yaşanan öykülerin benzemezliği kadar benzerliği de bağlıyor.
Dünya barışı, evrensel adalet anlayışı, paylaşımcı dünya görüşü dinamizmini yaşanan öykülerin anlaşılır ve aktarılır olmasıyla kazanıyor.
Bu yüzden, “insan”ı dünyaya ve insanlara, geçmişe ve geleceğe açan öyküyü dünyanın dört bir yanında, 14 Şubat “Dünya Sevgi(liler) Günü”nde, “Dünya Öykü Günü” olarak kutlamayı öneriyoruz.
Bu kutlama, öykünün ve insanın doğasına çok yakışacaktır.
Türkiyeli yazar Sait Faik’in dediği gibi,”Bir insanı sevmekle başlar her şey.”
Ve bütün insanlarla paylaştıkça anlam kazanır.
Böylece öykü; dünyanın dört bir köşesinde,  aynı günde, daha geniş kitlelere sesini duyurabilecek,  insanlar arası iletişimi edebi boyutuyla ortaya koyabilecek, insanlar arası farklılıkların ayırıcı değil, bütünleştirici özelliğine dikkat çekebilecek,
İnsanların kendilerini ifade etme aracı olarak kullandığı dili yaratıcı bir etkinliğe dönüştürmesinin bin bir yolunu sergileyebilecek, canlı bir edebiyat ortamını yaratabilecektir.
Dünden yarına öyküleriyle anlam kazanan sahici bir dünyanın esenliği için…

Öte yandan, bu güzel gün yaklaşırken bir Türkçe öğretmeni olarak içim kıpır kıpır olur. “Acaba bu yıl ne yapsak?” diye tatlı bir telaş kaplar yüreğimi. Akılda kalıcı bir şeyler olsun isterim her daim. Geleneksel olarak çok şey yapıyoruz aslında. Bir grup öğrencimizle Görme Engelliler Okuluna gidiyoruz. Öyküler okuyoruz bu özel günde, okuduğumuz öykülerle ışık olmaya gayret ediyoruz. Eş zamanlı olarak bir grup öğrencimiz de okulöncesi ve birinci sınıflarda öykü saati düzenliyor. En beğendikleri öyküleri minicik okurlar ile buluşturuyorlar. Büyüdüklerinde okuyacakları  güzel öykülerin ilk örneklerini öğretmenlerinden sonra ağabey ve ablalarından dinliyor minicik yürekler.

“Haydi bir de öykü yazma yarışması yapalım, kısa öykü olsun” dediğimiz anda altı kelimelik öyküler geldi aklımıza. “Bu da nereden çıktı?” diye düşünenler için işte altı kelimelik öykülerin öyküsü:

 Amerikalı Ernest Miller Hemingway romancı, kısa hikâye yazarı ve gazetecidir. Kısa ve gösterişsiz yazı tarzı ile bilinir. Efsane o ki herhangi sıradan bir gün bir cemiyet toplantısında onu çekemeyen edebiyatçılardan birisi Hemingway’e ne derece yetenekli olduğunu sorar, Hemingway ”Senin hayal bile edemeyeceğin kadar.” diye yanıt verir. Bunun üzerine muhatabı ona 10 kelimeyi geçmeyen, etkili bir hikaye yazıp yazamayacağını sorar. ”Eğer bunu yazmayı becerebilirsen ve buradaki herkesi derinden etkilersen yeteneklerin önünde saygıyla eğileceğim.” der. 10 kelimeye bile ihtiyaç duymayan Hemingway 6 kelimelik bir dram öyküsü yazar. Orada bulunan herkesi etkileyen bu hikaye aşağıdaki gibidir:

6words_Hemingway-400x266”Satılık: Bebek Patikleri. Hiç giyilmedi.”

Hemingway’in 6 kelimelik öyküsünden yıllar sonra Smith Magazin’in aynı şekilde okuyucularından 6 kelimelik hayat hikayelerini istemesiyle yeni bir akım başlamış oldu.

“Senin 6 kelimelik yaşam öykün nedir?” mottosu altında Smith Magazin’in sitesinde binlerce insanın 6 kelimelik hikayelerini yazabileceği bir platform oluşturuldu. Beğenilen hikayeler bir kitap altında toplandı ve kitap en çok satanlar listesine girerek dünyanın bu projeyi tanımasına olanak sağladı.

Meraklısına sitenin linki:

http://www.smithmag.net/sixwords

 

Yarışmayı duyurduk. Yazma çalışmalarının çoğunu da ders saatlerinde  yaptık. Kopyalayıp yapıştırsanız kamyon yazısı olabilecek cümleler de çıktı örneklerin içinden. Kamyon yazılarının bire bir olanları da… Kâh kelime pazarlığına  giriştik: “Öğretmenim, yedi kelime olsa olur mu?” kâh sitem işittik: “Öğretmenim, bunun için kırk dakika az ama!” … Bazen de isyanların yine altı kelime ile dile geldiğine tanık olduk:

“ Altı kelimelik bir şey bulamıyorum, isyan!”

Yazımlarla boğuşulan yazma sürecinin yazına olan katkısı kaçınılmaz. Neler çıktı, neler… İşte küçük elleri ama kocama yüreği olan öğrencilerimizden altı kelimelik seçkiler:

Çocukların her bir öyküsü başka bir öyküye gebe adeta. Hissetmenin küçüklük ya da büyüklükle bir ilgisi yok. Çünkü öykü her insanda bir gölgesi misali. Öykünün var olmaya devam etmesi ve görülebilmesi için aydınlığın olması yeterli. İnsan, öyküsüyle var… Öyküleriyle uzanıyor geleceğe. Dünden yarına öyküleriyle anlam kazanan sahici bir dünyanın esenliği için…

Özel PEV Okulları Türkçe Zümre Başkanı