Menü

Doğru Ödülü Seçme Üzerine Notlar

22 Şubat 2015 - Makaleler
Doğru Ödülü Seçme Üzerine Notlar

Atasözlerimizden biri der ki: Yürük (yavuz) at yemini artırır. Yani görevini başarı ile yürüten kişi, bunun mükâfatını görür. Ödüllenince de görevini daha büyük bir çaba ile yapar. Pekiştirmek ve ödüllendirmek istenen sonucu almada önemlidir. Bu, bütün eğitimcilerin hemfikir olduğu bir gerçektir. Ancak okul içinde ve okullar arasında düzenlenen yarışma içerikli etkinliklerde planlama yapılırken öğrenciler için ödül seçme eğitimciler için büyük sıkıntı haline gelmekte.

Bundan yıllar önce öğrenciye verilen hediye onlar için sürpriz yaratmakta  idi. Çünkü öğretmenin bilgi ve yaşam deneyimi öğrenciye göre çok daha üstün olduğundan eğitimcinin seçtiği hediye öğrenci için keyif verici ve farklıydı. Özellikle kırsal kesimlerde bu durum oldukça geçerliydi. Öğrenciye hediye edilen silgi, kalem, kitap gibi küçük şeyler onlar için büyük değer taşımakta ve özenle korunmaktaydı. Bugünkü yetişkinlere sorulduğunda çocukluk yıllarında öğretmeninden aldığı hediyeyi daha dün gibi hatırlayan ya da bu hediyeyi günümüzde bile hala koruyanların sayısı oldukça fazladır. Dolayısıyla o dönemlerde  eğitimcilerin ödül seçmesi, derecelendirme yapması ve ödüllendirme etkinliklerini düzenlemesi oldukça kolay olmaktaydı.

Ancak günümüzde  bu durum oldukça farklı bir boyuta ulaşmıştır.  Gelişen teknoloji ve iletişim ağı ile öğrencilerin farkındalıkları da artmıştır. Öğrenciler yarışma afiş ve duyurularında belirtilen ödüllerin “daha fazla”sının varlığından haberdar olduğundan ödül olarak vaat edilen şeyleri yetersiz görmektedirler. Ayrıca evde küçük beceriler sergilediklerinde kendilerine pahalı şeyler alınması da bu ödüllendirme motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Üstüne bir de öğrencilerin yarışmayı düzenleyen birey, kurum ya da kuruluşların imkanları hakkında yetersiz bilgiye sahip olmaları da eklendiğinde  empati yapmaları ve ödülü beğenmeleri  pek görülmemektedir. Bu konularda öğrencilerin ne kadar sorumlu oldukları tartışıladursun, durum bir de eğitimciler penceresinden değerlendirilmelidir.

Geçmiş yıllarda yanlış zamanda yanlış hediye seçen öğretmenlerimizin vurduğu ket nedeniyle günümüz eğitimcileri ödül seçiminde oldukça zorlanmaktadır. Söz gelimi, içeriğinde edebiyat barındırmayan birçok yarışma sonunda öğrencilere daim olarak kitap hediye etmek kitabı cazip olmaktan uzaklaştırdığı gibi onu itici ve sıradan bir ödül haline getirmiştir. Sınıfta öğretmen bir yarışma ile ilgili yönergeleri verirken söz alan öğrencilerin daha ilk başta “Öğretmenim ödül ne?” diye sordukları, öğretmen cevabını vermeden bira başka öğrencinin “Ne olacak, kitaptır.” demesi alışılagelmiş bir durumdur. Bu ve buna benzeyen durumları yaşayan eğitimciler de ödül belirlemekte son derece kararsızlık yaşamaktadır. Pahalı hediyelerin öğretmenin kendisi tarafından karşılandığında aile; okul tarafından karşılandığında da okul yönetiminin bütçesini zorladığı bir gerçektir. Çünkü bizler henüz eğitime büyük bütçeler ayıramamaktayız. Kaldı ki ödüllendirme eğitimin ikinci, hatta üçüncü derece ihtiyaçları arasında yer almakta. Fakat eğitimin olmazsa olmaları arasındaki yerini de korumaktadır.
Bu yönüyle düşünüldüğünde ödül, bir etkinliğe katılımda öğrenciyi en çok isteklendiren şeylerin başında gelmektedir. Bu sebeple eğitimcinin öğrencinin yaş düzeyine uygun, kullanışlı, anlamlı ve maddi olanakları zorlamayan ödüller seçmesi gerekmektedir. Ödül, ayırt edici olduğu gibi dereceye giren öğrenciler arasında da derin uçurumlar yaratmayacak niteliklere sahip olmalıdır. Maddi değeri yüksek ödüllerin ölçütü de yüksek olmalı, hatta ulusal ve uluslararası derecede kayda değer özellikler taşımalıdır. Toplumumuzda maddi hediyelerden çok manevi yücelme duygusu da ön plandadır. Bunun için farklı yüceltme yöntemleri bulunmalı, öğrencilerdeki maddi ödül beklentisi manevi yönden yüceltilmesinin önüne geçmemelidir. Matematik alanında düzenlenen bilgi yarışmasında dereceye giren öğrenciye kitap hediye edildiğini düşünün. Bu örnekten yola çıkarak yarışmada dereceye giren bu öğrenci için bir sonraki yıl yarışma organizasyonunda görev almak, yetki almak ve değerlendirici jüri koltuğunda oturmak kitap almaktan çok daha anlamlı bir ödül olarak düşünülebilir. Şüphesiz ki bu deneyim, öğrenci için ömrü boyunca unutamayacağı bir anı ve ödül olacaktır.

Eğitimcilerin ve aileмультфильм спорта значокlerin bu anlamda beyin fırtınası yapmaları, yarışma içerikli etkinlikler düzenlemeden önce “değer”, “empati”, “paha” ve “adalet” gibi kavramlar ile ilgili eğitsel çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bu çalışmalar yapıldıktan sonra yarıştırma ve doğru ödülü bulma kolaylaşacak ve daha anlamlı hale gelecektir. Bu sayede eğitimci de yaptığı ödüllendirmeden daha fazla keyif alacaktır.  Robin Sharma’nın da dediği gibi:”Aldıklarımızın değil, verdiklerimizin üzerine inşa edilen bir hayat gerçek mutluluğu getirir.”

                                                                                                                                                            Mustafa ŞAHAN

Özel PEV Okulları Türkçe Zümre Başkanı