Menü

Disiplin ve Eğitim

16 Ocak 2017 - Makaleler
Disiplin ve Eğitim

Belki birçoğumuz “disiplin” kavramını cezayla aynı anlamda kullanma yanılgısına düşmüşüzdür.  Oysa ceza kavramı disiplini karşılamaz, sadece disiplin yöntemlerinden biridir.  Peki disiplin gerçekte neyi anlatır?

Disiplin çok basit olarak “eğitim” demektir. Yanlış okumadınız!  Yani çocuk eğitiminin temel dinamiğidir disiplin.  Daha açık anlamıyla ise “öğretici, düzenli davranış ve yetkinlik kazandırıcı yetiştirme “ demektir.  Yapıcı özelliklere ve öz denetime sahip çocuklar yetiştirebilmek için çocukların zihinsel, toplumsal ve duygusal gelişimlerindeki eğitim sürecine verilen addır. Bu eğitim sürecinde anne baba ve öğretmenler görev uygulayıcı değil, sadece birer yol gösterici olabilir. Bu süreçte, çocuğun gelişim dönemi ve yetenekleri göz önünde tutulmalı, çocuk gerektiğinden çok kollanmamalı ya da yeteneklerini aşacak ölçüde zorlanmamalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta özgürlük- sevgi- disiplin dengesinin iyi kurulmasıdır.

Çocuklara kuralları öğretmek yeterli değildir. Önemli olan bu kuralların çocuk tarafından sindirilmesi ve uygulanmasıdır. Çocuk anne babanın yanında değilken de kurallara uyabiliyorsa, bu özdenetime sahipse, işte o zaman amaca ulaşılmıştır. Anne baba her arkasını döndüğünde, çocuk hiç de o görünen karaktere uymayan davranışlar gösteriyorsa, bir yerlerde bir yanlışlık var demektir. Çünkü gerçekten bazı çocuklar bunu yapıyorlar. Anne baba varken onların sözünden hiç çıkmayan, olumsuz davranışlarda bulunmayan çocuk, otorite boşluğunda farklı davranışlar sergileyebiliyor. Bu durumları anne babalara anlatmak zor, çünkü onlar gördüklerine inanıyor. Anne babalar böyle durumlarla karşılaşınca hemen karşı çıkmasınlar fark ettirmeden çocuklarını takibe alıp gözlemlerde bulunsunlar ondan sonra karar versinler. Yani “biz çocuğumuza güveniyoruz, o sizin bu dediklerinizi yapmaz” deyip geçmeyin.  Tabii olarak her ebeveyn çocuğuna güvenmeli. Fakat çocuklar insanları çok kolay bir şekilde oyuna getirebilirler. Çok güzel oyunlarla aldatabilirler.

Birçok anne babadan şöyle söylemler duyarsınız; “ailem çok otoriterdi, çocukluğumu, gençliğimi yaşayamadım.  Arkadaşlarımla gezmeme izin vermediler. Çok baskı altında büyüdük.  Ben çocuğuma bunları yaşatmak istemiyorum, çocuğumun özgür olmasını istiyorum. O istediği her şeyi yapabilir” vb. Söylenenlerde haklı olan yanlar olabilir ama bizlerin aşırı kısıtlı yetiştirilmemiz çocuklarımız özgür olsun diye onları başıboş, kontrolsüz bırakmamız doğru olmaz. Onlar sınırların nerede başlayıp bittiğini bilemez ve biz verdikçe daha fazlasını isterler. Biz onları kontrolde tutmalı ama kontrol etmemeliyiz.

Ve son olarak ebeveynlerin en çok yaptığı yanlışları kısaca sıralayarak ve bu yanlışlardan ders çıkarmalarını da temenni ederek yazımıza son verelim;

  1. Çocukları hep kendi isteklerini yapmaya zorlamak. Bu tutum çocuğun içe kapanmasına, isyan etmesine, sinirli olmasına yol açabilir.
  2. Sürekli kontrol etmek (biz çocuklarımızı kontrol de tutmalıyız ancak kontrol etmemeliyiz yani onların yapabileceği işlere müdahale etmemek gerekir.)
  3. En küçük hataların hemen cezalandırılması.
  4. Tehdit etmek. (baba ile, anne ile, öğretmen ile vb.)
  5. Çok sıkı kurallar ve bunlara uyulmasının istenmesi.
  6. Çocuğun kalıplara sokulması.
  7. Çocuğa söz hakkı verilmemesi.
  8. Çocuğun sürekli eleştirilmesi.
  9. Cezaya dayalı disiplinin daha çok kullanılması.
  10. Anne babanın çocuğu eğitirken tutarsız olması. (birinin evet dediğine diğerinin hayır demesi gibi)
  11. Çocuklarla yeterince sohbet edilmemesi. (daha çok Tv – İnternet ile meşgul olunması)
  12. Çocuklara söylediklerini kendilerinin yapmaması.(yalan, sigara, dedikodu vb.)

Denizli Özel PEV Amiroğlu Fen Lisesi Rehber Öğretmen