Menü

Oleeee Barça Oleeee PEV 1

25 Şubat 2015 - Makaleler
Oleeee Barça Oleeee PEV  1

Şehre hayat veren muhteşem Gaudi eserleri, güler yüzlü insanları, sımsıcak Akdeniz iklimi… İşte geldik buradayız… Barselona’yı nasıl anlatsam, hangi kelimeleri kullansam bilemiyorum ama burası kesinlikle şu ana kadar gezip gördüğüm en güzel yerlerden. İlk olarak 2007 ve 2009 yılında gezdiğim şehir sahip olduğu tüm güzellikler ile 2011’de yine karşımda üstelik yanımda tatlı öğrencilerimle.

Benim için ayrı bir yeri olan Barselona’dan kısaca bahsetmek gerekirse burası İspanya Katalonya özerk bölgesinin başkenti. Yaklaşık 1.5 milyon insanın yaşadığı Barselona’da  ağırlıklı olarak Katalanca ve İspanyolca konuşuluyor. Şehir yapı olarak ise başkent Madrid ve diğer İspanyol şehirlerinden ayrılıyor. Şehirde milliyetçi Katalan nüfusu oldukça fazla. Bu yüzden şehir ara ara bağımsızlık haberleri ile gündemde. Barselona İspanya’dan bağımsızlığını kazanabilir mi bilinmez ama sahip olduğu atmosferin diğer İspanyol şehirlerinden farklı olduğu kesin.

İstanbulda’ki Duty free de geçirilen heyecanlı vaktin ardından, uçağımıza biniyoruz ,hoooop Barselona Havaalanı’na iniyoruz. Saatler erken olduğu için havaalanında vakit geçirilebilecek tüm mağazalar maalesef kapalı bu yüzden havanın ağarmasını yakalaşık olarak bir saat bekledikten sonra kahve,çay içip ve biraz las galletas(ispanyol kurabiyeleri) atıştırdıktan sonra bizi afilli servis aracımız ve servis şoförümüz karşılıyor, güleryüzlü bir Buenos Dias(günaydın) ile valizlerimizi yerleştirmemize yardımcı oluyor.

barca1

 

Barselona’daki ilk günümüzde bizi sımsıcak ve güneşli bir Barselona sabahı karşıladı. Akdeniz ikliminin yaşandığı şehirde güneşli bir günde gezmek insana ayrı bir mutluluk veriyor. ilk durağımız  Diagonal Meydanı’na en yakın konumda bulunan ve şehrin önemli turistik noktalarından Casa Mila ya da bilinen diğer adı ile La Pedrara. Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “Taş Ev” anlamına gelen Casa Mila Passeig de Gràcia Bulvarı üzerinde bulunuyor ve sahip olduğu sıra dışı tasarım ile insanı ilk görüşte etkilemeyi başarıyor. Benim üçüncü görüşüm olmasına ragmen halaa etkileyici güzelliği ile karşımda. PEV öğrenci ve velileri de ilk kez görmelerinin verdikleri şaşkınlıkla sürekli deklanşöre basıyorlar. Casa Mila, Barselona’nın ünlü mimarı Antoni Gaudi tarafından 1905-1910 yılları arasında yapılmış fakat resmi olarak inşaat 1912 yılında tamamlanmış.

Otobüsümüze tekrar biniyoruz daha şehrin beşte birini gezmiş bulunmaktayız, Vamos (hadi bakalım) Donanımlı rehberimiz Veysel bey alıyor eline mikrafonu başlıyor hayat hikayesini anlatmaya… Eee sabah akşam yanımızda olan adamı az tanımak lazım… Adam tam bir kaşif çıkıyor… 3 ay rehberlik yapıp 3 ay kendisini bilinmeyen ıssız kanyonlara, çöllere keşfedilmemiş bir çok yere atıyormuş. İlkel kabileler ile tanışıp bikaç gün onların misafiri oluyormuş. Enteresan ve bir o kadarda kültürlü bir rehberdi.

Barselona gezimizde ikinci durağımız şehrin en önemli yapısı olan Sagrada Familia Bazilikası. Kısa bir yolculuktan sonra bazilikanın olduğu yere geliyoruz ve Sagrada Familia muhteşem mimarisi ile bizi karşılıyor. Turist yoğunluğunun yaşandığı yaz aylarının sonlarındayız, kilise önündeki kuyruk PEV’lileri şaşırtıyor. Yüzlerce metre uzunluktaki kuyrukta herkes bir an önce Sagrada Familia’nın içine girmek için sabırsızlanıyor. 1882 yılında Antoni Gaudi tarafından yapımına başlanan Sagrada Familia, Gaudi’nin ölümü sonrası yarım kalmış. Gaudi’nin karmaşık mimari anlayışının çözümü biraz zaman alsa da daha sonra  inşaat tekrar devam etmiş. Unesco Dünya Miras Listesi’nde bulunan kilisenin yapımına halen halk yardımı ile devam ediliyor ve bu yüzden inşaat yıllardır devam ediyor. Kilise bu yönüyle halk arasında “Bitmeyen Kilise” olarak da biliniyor.

Sagrada Familia’nın hemen arkasında bulunan ufak, göletli parkta biraz soluklandıktan sonra tekrar otobüsmüze atlayarak yola çıkıyoruz.

Barselona’daki yeni durağımız bir diğer Gaudi eseri olan Park Guell. Otobüsler maalesef parkın önüne kadar gitmiyor. Otobüsten indikten sonra 15 dakika kadar yürümeniz gerekiyor. Kısa bir yolculuğun ardından Park Guell’e ulaşıyoruz. Park girişi bizi muhteşem görüntüsü ile karşılıyor. Alışılagelmiş parkların dışında buradaki yapılar aynı Şirinlerin evlerini, pasta evleri falan andırıyor .Guell ailesinin soyluluk göstergesi olarak 1900 ile 1914 yılları arasında Mimar Antoni Gaudi ‘ye yaptırdığı çok güzel bir park olan Park Guell bana göre şehirde ziyaret etmeniz gereken en önemli 3 yerden biri. 1923 yılında halka açılan ve girişin ücretsiz olduğu park Unesco Dünya Miras Listesi’nde de yer alıyor. Özellikle yoğun şehir yaşantısından bunalanlar sıra dışı bir park olan Park Guell’de eğlenceli vakit geçirip şehri kuş bakışı seyredebilirler. Park içinde kafe restoran vb. yerler bulunmuyor bu yüzden yanınıza atıştırmalık bir şeyler alırsanız parkta piknik kıvamında eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Parkta bulunan en önemli yapı ise tüm Barselona’ya hayat veren Mimar Antoni Gaudi’nin evi. Dilerseniz kişi başı 5,5 Euro ödeyerek Gaudi’nin evini gezebilirsiniz. Bana göre gereksiz. Fakat Gaudi’nin Sagrada Familia Kilisesi’nin çalışmalarını yaptığı masasını, kendi tasarım anlayışını taşıyan yatağını, mobilyalarını, kişisel eşyalarını yerinde incelemek isterseniz evi ziyaret edebilirsiniz. Biz pek tercih etmedik amacımız hemen heryeri kısa zamanda ziyaret edebilmekti.

pev3

 

Park Guell’de biraz dinlendikten sonra otobüsümüze binmek üzere tekrar yürümeye başlıyoruz. Bu arada şehirden Gaudi tarzında kırık mozaiklerden yapılmış, rengarenk hediyelik eşyalar almak isterseniz parka yakın ufak dükkanlar alışveriş için doğru adresler. Buralarda şehir merkezine oranla çok daha fazla çeşitte hediyelik eşya satılıyor. Otobüsle önce şehrin önemli noktalarından olan Tibidabo ve Pavellons Guell’i duraklarını geçiyoruz. 514 metre yükseklikte Tibidabo Dağı Barselona manzarasını izleyebileceğiniz en güzel noktalardan. Tepe üzerinde Temple Expiatori del Sagrat Cor Bazilikası, Barselona’nın hemen hemen her noktasından gözüken Tv vericisi olan Torre de Collserola Kulesi ve bir de lunapark bulunuyor. Bir sonraki durak olan Pavellons Guell ise Mimar Antoni Gaudi tarafından 1884 ve 1887 yılları arasında yaptığı yapılardan oluşan bir yer.

Barselona’da yolumuza devam ediyoruz, sıradaki durağımız son yıllarda dünyanın en başarılı futbol takımlarından olan F.C Barcelona‘nın stadyumu Nou Camp. İşin aslı öğrencilerimizin sabırsızlıkla beklediği asıl durakJ Eğer biraz olsun futbol tutkunuz varsa burada Nou Camp Stadyumu ve F.C Barselona Müzesi’ni gezebilirsiniz. Giriş biletimizi almak üzere gişelere yöneliyoruz. Heyecan dorukta özellikle erkek öğrencilerim başladılar hoplayıp zıplmaya. Messi’yi bir hikmet de olsa görebileceklerini düşünüyorlar ama tabii La Liga bittiği için nerdeeeJ F.C Barselona tam anlamıyla para basan bir kulüp, eğer Nou Camp Stadyumu’nu gezmek isterseniz kişi başı ödeyeceğiniz rakam bizde maç bileti fiyatı neredeyse:)

barca 6

 

Stadyuma girdiğinizde dilerseniz ‘Audio Guide’ yani Sesli Anlatım kiralayarak stadyumda ve müzede daha fazla bilgi alarak gezebilirsiniz. Nou Camp içinde ilk olarak müze kısmını geziyoruz. Burada F.C Barcelona’nın kazandığı tüm kupalar ve diğer eşyalar sergileniyor. Müzeden sonraki kısım ise deplasman takımının soyunma odası. F.C Barcelona’nın soyunma odası ise maalesef ziyarete kapalı. Deplasman takımına ait soyunma odasını incelerken kısa bir şaşkınlık yaşıyoruz çünkü duş bölümünde kabinler yok, herkes yan yana duş almak zorunda. Sanırım futbolcular aynı anda duş almaktan bir sıkıntı duymuyorlar:) Soyunma odasından sonra sırada sahaya çıkış koridoru var. Koridorda gezerken heyecanımız biraz daha artıyor. Tam futbolcuların sahaya çıkış bölümüne yaklaşırken ufak bir ibadet bölümü bizleri karşılıyor. Futbolcuların dualarını rahatça yapabilmeleri için her türlü imkan sağlanmış. Yeşil saha çıkışına yaklaştığımızda ise çılgın bir tribün sesini duymaya başlıyorsunuz. Stadyumun boş olmadığını, yapılanın ses efekti olmadığını bilmeseniz kendinizi tam maça çıkan bir futbolcu gibi hissedeceksiniz Stadyumda çimlerde gezinmek yasak. Yedek kulübesi ve bazı tribünlerde gezinti ise serbest. Nou Camp Stadyumu’nun en güzel kısımlarından biri ise basın tribünü, buradan tüm stadyum ayaklarınızın altında oluyor adeta. Stadyum turunun sonunda dileğiniz futbolcu ile fotomontaj bir resim çektirebiliyorsunuz. Yani istediğiniz futbolcuyu bilgisayar yardımı ile resimde yanınıza ekliyorlar. Resimleri almak zorunlu değil fakat fiyatı tam 12 Euro. Çocuklar Messiyi göremediler ama onunla gerçeğinden farksız bir fotoğrafları oldu 🙂

barca 7

 

Muhteşem Nou Camp turumuzu da geride bırakarak Barselona’nın merkezine doğru yol alıyoruz. Barselona’nın merkezindeki limanı olan Port Vell’de otobüsten iniyoruz. Liman üzerinde alışveriş yapabileceğiniz Maremàgnum Alışveriş Merkezi bulunuyor. Bunun dışında limanda IMAX Sineması ve 8000 balık ile 11 köpek balığına sahip Avrupa’nın en büyük akvaryumu olan Aquarium Barcelona da yer alıyor. Dilerseniz liman boyunca güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz. Limanda en dikkat çeken yapı ise 1888 yılında Barselona’da gerçekleşen Uluslararası Barselona Fuarına özel olarak yapılan, 60 metre uzunluğa sahip Kristof Kolomb Heykeli. Şehrin en önemli caddesi olan La Rambla Caddesi sonunda buluna heykelin konumu özel olarak seçilmiş. Heykel, Krsitoft Kolomb’un Amerika yolculuğundan döndüğünde ilk varış noktası olan yere yapılmış.

Liman boyunca biraz yürüyüş yaptıktan sonra şehrin en önemli caddesi olan La Rambla ’ya geçiyoruz. İşte yaz aylarında adeta bir festival havasında olan eşsiz caddedeyiz. ‘çantalar güvende mi PEEEEEEV ‘ diye bağırıyorum, malum Barselona’da gasp olaylarının da en çok yaşandığı cadde burası. 1.2 km uzunluktaki cadde yapı olarak İstiklal Caddesi’ni andırıyor. Cadde boyunca birçok sokak sanatçısı turistleri eğlendiriyor. Birbirinden güzel özel kostümlü sanatçılarla resim çektirmek isterseniz biraz para vermeniz gerektiğini unutmayın. Cadde üzerindeki en güzel yerlerden biri ise Mercat de Sant Josep de La Boqueria ya da kısaca La Boqueria olarak geçen Barselona’nın ünlü kapalı pazarı. Pazar içinde birbirinden ilginç ve güzel meyve ve tatlılar bulmak mümkün. Özellikle atıştırmalık  tropikal meyve tabakları insanı cezbediyor. Pazarda bizim tercihimiz ise tatlılardan çok meyve tabaklarından yana.

484420_3840851493313_1131622889_n

Akdeniz şehri olan Barselona’nın en ünlü yemekleri bizdeki meze tabakları mantığı ile satılan minik Tapas’lar ve safranlı deniz ürünlü olan enfes pilavı Paella. Şehirde birçok Tapas ve Paella Restoranı bulunuyor. Dilerseniz onlarca çeşitteki tapasları deneyebilir ya da taze ve lezzetli deniz ürünleri ile birlikte Pealla’yı tercih edebilirsiniz. Biz paella’ yı tercih ettik:) Tapası yarın deneyeceğiz;)

barca4

Eveeet şimdi serbest zaman…Herkes özgür! Biraz alışveriş, biraz deniz havası ve biraz daha ara sokakları keşif vakti…

Barselona bitti mi sanıyorsunuz… Devamı gelecek…

Adios amigos…