Menü

ORFF-SCHULWERK VE TEMEL FELSEFESİ

21 Nisan 2015 - Makaleler
ORFF-SCHULWERK VE TEMEL FELSEFESİ

 

Çocuk, yapısı ve yaradılışı itibariyle müziksel bir varlıktır. Çünkü belirli bir müziksel donanımla doğar, ön ve ilk müziksel etkinlikleri bu doğal donanımla temellenir. Çocuk bu donanım sayesinde ilk olarak kendi bedeniyle, kendi sesiyle zamanla da kendi sözüyle müzik yapar. Tüm yaşam boyunca sürekli taşıyıp kullanacağı tek çalgısı olan bedeni onun en doğal, en temel, en kullanışlı ve en soylu çalgısıdır.

 

ORFF-SCHULWERK VE TEMEL FELSEFESİ

 

Orff’a göre anti-müzikal çocuklara çok ender rastlanır. Hemen hemen tüm çocuklarda ulaşılabilecek ve eğitilebilecek bir nokta vardır. Okul öncesi dönemde hayal gücü geliştirilmeli, duygusal gelişim fırsatları tanınmalıdır. Bu yaştaki çocuğun deneyimlediği her şey yaşamını etkileyecek unsurlar taşır. Bu yaşta kazanılması sekteye uğratılmış ve gelişmemiş müzikal davranışlar, ileriki yaşlarda asla kazanılamaz. Yanlış gelişmiş olan davranışların çoğu da asla düzeltilemez.

Çocuk duygularını sözcüklere dönüştürmeden, çevresindeki olguları anlamadan önce sadece hisseder. Hissetme, anlamanın önünde gelir. Orff’un bu gözlemi Schulwerk’in temelini oluşturur. Müziğin çocuk için çok doğal olan temel elementini müzik eğitiminin merkezine yerleştirir.

Orff pedegojisi; dil, müzik ve dansın bir arada kullanıldığı bir sistemdir. Bu üç dalın ortak yanı da ritimdir. Orff öğretisi; konuşma, şarkı söyleme, ses oluşturma, hareket ve dansla birlikte; vurmalı çalgıların kullanılmasıyla uygulanır. Dersler yapılan keşifler, doğaçlamalar, çocukların kendilerini dil, müzik ve dans sayesinde ifade etmelerini sağlar. Böylece yaratıcılık alanları da gelişir.

orff-schulwerkOrff öğretisi ile yapılan müzik eğitimi, müzikle ilgili temel ve çeşitli deneyimleri insanlara aktarır. Bu eğitim insanın yaşına bağlı değildir. Kişi, müzikle karşılaştığında öğrenme sürecine dahil olur, kişinin bütün duygularına hitap edilir ve yaratıcı yetenekleri uyandırılır. Böylece müziği algılamak, yaşamak, denemek ve kavramak mümkün olur. Ses çalışması, hareket ve dans, çalgı müziği, müzik dinleme, müzik öğretisinin içeriği ile ilgili deneyimler gibi çeşitli etkinlik alanları, müziği uygulayan ve dinleyen insanda birleşir. Böylece müzik, dil ve hareket bir bütün olarak algılanır ve bütünsel öğrenme mümkün olur.

Orff-Schulwerk yaklaşımında müzik ve hareket eğitimi her zaman bir grupla uygulanır. Burada bireysel çalışma, grup ve grubun çalışma süreci üzerinde ve ayrıca bu süreçte varılan sonuçlar üzerinde büyük etki gösterir. Birlikte müzik yaparak ve yaşayarak sosyal ilişkiler kurulur. Grupla yapılan orff öğretisinde çalgılar ise; genel orff çalgılarının yanında ses veren her türlü materyal olabilir. Bunlar; deniz kabuğu, deniz taşı, tahta, metal parçaları, teneke ve plastik kutular dahil ses ve bedendir.

Sonuç olarak; her çocuk doğuştan kendini müzik, dans ve hareketle ifade etme yeteneğine sahiptir. Böylece her çocuğun kendine özgü bir yeteneği olduğu kabul edilir. Birçok okulda uygulanan müzik dersinin yanı sıra; orff yaklaşımı ile yapılan müzik eğitiminin temel amacı sadece müzik öğretmek değil, nitelikli bir birey yetiştirmektir. Unutmayın; nitelikli bireyler nitelikli toplumları, nitelikli toplumlar nitelikli insanlığı oluşturur…

 

KAYNAKLAR:

Sermin BİLEN, Banu ÖZEVİN, Esin Uçal CANAKAY, “ORFF DESTEKLİ ETKİNLİKLERLE MÜZİK EĞİTİMİ

Katja Ojala KOÇAK, Onur EROL, “KARAMELA SEPETİ”

 

                                                                                                                                                    SEÇİL DOĞAN